1.08.2009

la princesse | liverpool


Geçtiğimiz sene Liverpool dünya kültür başkentiydi. Klasikleşmiş sanat etkinliklerinin dışında olumlu olumsuz ilgi çeken La Princesse ile bu önemli seneyi sonlandırdılar. Fransız grup La Machine'in 1.8 milyon sterlinlik bütçe ile Liverpool sokaklarına saldığı yaklaşık 17 metre 27 tonluk dev örümceğin 4 günlük macerası, belki de Liverpool'un Şampiyonlar Ligi kazanma, Beatles'ın şehre dönüş kutlamalarından sonraki en kalabalık etkinlik oldu. Castle Street tarihi günlerinden birini yaşadı.

Aslında herkes, ilgi çekici ana etkinlik olarak şehrin klasikleşmiş Liverbird'ü ile ilgili birşeyler beklerken, karşılarına dev bir örümcek çıkınca afalladı. Yüksek maliyetini başka yerlere kaydırıp, daha etkili ve kaliteli başka şovlar yapılabilirdi eleştirileri de yüksek sesle konuşuldu. Hatta bir örümcek severler derneği, "insanlarla örümceklerin arasını açıyor" diye protesto gösterisinde bulundu. Tüm olumsuz eleştirilere rağmen La Princesse dört günde 200 bin kişinin izlediği şovunu gerçekleştirdi.Albert Limanından şehre girdikten sonra bilimkurgu filmi atraksyonlarını şehir meydanında sürdürdü. Concourse binasına saldırısı görülmeye değerdi. İnanılmaz görsel efektleriyle izleyicilere kusursuz bir dev örümcek saldırısı yaşattı. Sağa sola fışkırtığı su ve ışık şovlarıyla gerçekten farksızdı. 4 günün sonunda Salthouse Limanına yıkanarak temizlenmek üzere çekildi ve burada söküldü. Geride bana önümüzdeki sene kültür başkenti apoletini takacak İstanbul'un hazırlıklarıla ilgili koskoca bir soru işareti bıraktı.

31.07.2009

mag frame*


Genç Japon tasarımcıların Salone Del Mobile gibi fuarlara sağlam hazırlanıp, yeni tasarımlarıyla sükse yapıp isimlerini duyurmaları ve en sonunda da bu tasarımlarını güçlü firmaların bünyesinde piyasaya sürmeleri alışageldik bir durum. Shigeichiro Takeuchi de bu isimlerden biri. Onu Salone Satellite'da sergilediği Mag Frame ile keşfedip, bünyesine alan ise Ligne Roset. Mag Frame'i Ligne Roset mağazalarında ve Ligne Roset ürünleri satan yerlerde görmek mümkün.

Japon tasarımının tüm özellikleri var Mag Frame'de. Sade, minimal, şık, elegant... Paslanmaz iki basit parçadan oluşan tasarım, son zamanlarda çok sıkıcı bir hal alan dergilik olayına bir soluk getirmiş durumda.

28.07.2009

denizlerin kralı*


Orta doğu'da adacıklar arası lüks transport amacıyla tasarlanmış denizlerin kralı. Adam Scaster'in şaheserine verdiği isim bu. Kralların, prenslerin bol olduğu bir diyarda başka bir isim de düşünülemezdi hani. 120'a not'a ulaşan bir tekne söz konusu. 20 metre uzunluğu, maun-sedir ahşabının klasik havası ile paslanmazın modernliğinin harika bir kombinasyonu, Collony deriyi de atlamayayım. Su jetlerine bağlı çift motorlu yarış arabası kıvamındaki teknede gece yolcuları için banyo, oda, salon mevcut. Bunların yanında çift güneşlenme bölümü, deri kaplama mobilyalar ve bu keyfi taçlandıracak bir bar da var Sea King'in içinde.

27.07.2009

hünerli adam*

Bir hünerli adam furyasıdır gidiyor. Duygu anlata anlata bitiremedi, bende bir bakayım dedim. Şahsına münasır bir profil söz konusu. Her türlü tamirat, tadilat, bakım işi hünerli adamın elinin değmesiyle sıkıntı olmaktan çıkıyor gördüğüm kadarıyla. Ankara'da şubesi bile açılmış da tutmayınca istifası istenmiş.

İş sırasında telefonla konuşmuyor, geyik yapmıyor, çay içmiyor(bizim ustalara örnek olsa keşke). Toplu taşıma kullanıp, dakiklikten de taviz vermiyor. Mola verdiğinde sakın keyif yaptığını sanmayın! o sırada uğraştığı işle ilgili müşteriyi bilgilendirmeyi de görev edinen biri var karşınızda. Ücretlendirmesi de son derece bilimsel kendi söylemine göre. Müşterinin profiline göre değil de işin boyutuna, süresine göre değer biçiyor handyman. Hamak asma düğümü, seramik üzerine montaj, IKEA montaj, saten alçı, banyo lavabo gideri, yüzlerce uzmanlığından sadece birkaçı hünerli adamın.

En çok ilgimi çeken ise cumartesileri ekogün ilan etmesi ve herhangi bir ücret talep etmemesi oldu. Aaa ne güzel bedava o yüzden ilgimi çekti değil ama. Çevreye zarar veren malzemelerden uzak, tamamen geri dönüşümlü malzemelerin kullanılmasını şart koşması, müşterinin de ona yardım etmesini istemesi alışılmışın dışında sıcak geldi. Bu tip hareketlerin bizim halkta istismar duygularını yükselteceğini bildiğimden hünerli adamın hedef kitlesinin İstanbul'da yaşayan yabancılar olduğunu düşünüyorum. Kim olursa olsun harika bir girişim.